top of page
Ara

Kırsala Dönüş [6]: “Dört yol”

Güncelleme tarihi: 4 Ağu 2020

Sözlük bitti.


Kırsala Dönüş devam ediyor. Hayallerini gerçekleştirmek için samimi bir çabanın parçasıysa bu yazıları okumak, dönüp dönüp sözlüğe müracaat etmen gerekecek.


Durukan Dudu - Yeşil Gazete



“Kırsala Dönüş”e karar vermiş kişinin önünde 4 temel yol var. Diğer bir deyişle, herhangi bir kırsala dönüş bu 4 çerçeveden birinin içinde veya türevi olarak gerçekleşiyor.


1 – Kırsal alanda profesyonel işletme kurmak


Özellikle son 6-7 yıldır, IPARD (Avrupa Birliği Katılım Öncesi Araçları – Kırsal Kalkınma) ve TKDK’nın (Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu) sunduğu ve iş-insanlarına/girişimcilere cazip gelen hibeler, sıfır faizli krediler, ekipman desteği gibi mekanizmalar nedeniyle yoğun olarak yaşanan durum. Bu kategorinin belirleyicisi kırsala dönüş eyleminin ekonomik bir boyutu olması değildir (“ekonomik boyutu olmayan kırsala dönüş” diye bir şey yoktur çünkü); eylemin-niyetin odak noktasının söz konusu işletme/işkolu olmasıdır.


Asgari gereksinimler: Ticari girişimcilik yetenek ve/veya deneyimi, öz-sermaye (100.000 – 5 milyon TL arası), yapılacak iş hakkında gelişmiş kitabi bilgi, yapılacak iş hakkında sahada/uygulamaya yönelik ortalama düzeyde bilgi, proje döngüsü ve işletme yönetimi bilgi/deneyimi, yerel halkla asgari düzeyde bağlantı, yerelde bürokratlar ve karar alıcılarla ortalama-üstü bağlantı


Avantajları: Şehir yaşamından kırsala geçiş şoklarının, özellikle 3. ve 4. seçeneğe göre görece hafif olması, sosyal çevreyi iknanın diğer tüm seçeneklere göre görece çok daha kolay ve mümkün olması (“bizim kız/oğlan yeni iş kuruyor, iyi para varmış hem mis gibi temiz hava – patron/girişimci ama hala”).


Zorlukları: Şehir yaşamından kısmen de olsa kırsal yaşama geçişin getirdiği fiziksel ve manevi şoklar, işin doğası gereği uzun vadeli bir girişim olmasının yaratacağı sabırsızlık, aile-içi (eş, partner, çocuklar) olası sosyal sıkıntı, tatminsizlik ve mutsuzluk, iş ortaklarıyla anlaşmazlık, işin her ihtimalde, az ya da çok doğal döngülere doğrudan bağlı olmasıyla beraber mevsimsel belirsizliklerin yaratacağı stres, üretimde zorluklar ve aksamalar, konvansiyonel üretimin giderek daha pahalı gelmesi ve ekonomik sürdürülebilirliğin hiç bir zaman “planlandığı gibi gitmemesi”, pazar fiyatlarındaki belirsizlikler ve büyük dalgalanmalar, uzun-vadeli ve “sağlam” çalışan bulmakta yaşanan devasa zorluklar, “işi bilen/uzman” yöneticiyle “paradigma farkı” nedeniyle yaşanan sorunlar ve ama işletme sahibinin “yönetici(ler)/ye” bağımlı hale gelmesi riski


Temel “patlama” sebepleri: En azından kısa vadede sürekli zararı telafi edecek finansal beslenme havuz ve kaynakları olmadan işe girilmiş olması, işin zannedilenden çok daha zor ve karmaşık olduğunu farketmek, konvansiyonel ve dışa bağımlı üretimde herhangi bir gelecek olmadığının ve kısır döngüye girdiğinin ayırdına varılmasının yarattığı motivasyon kaybı, aile-içi huzursuzluk, iş-partnerleri arasında yaşanan sorunlar, pazar fiyatlarındaki dalgalanmaların, konvansiyonel üretimde zaten küçük olan kar marjlarını yok edip büyük zararlar yaratması


Şu anda ne oluyor?: Özellikle büyükbaş hayvancılıkta, süt, et ve hayvan fiyatlarındaki belirsizlik ve yüksek dalgalanma, sermaye/işletme sahiplerinin “işi bilmeden” ve büyük ölçekte girmiş olması etmeniyle ve iklim değişikliği kaynaklı mevsimsel/üretimsel anomaliler olgusuyla birleşince, bir çok yeni-işletmeci ya iflas ederek bıraktı, ya da bırakmanın eşiğine geldi. Politikalar, bu yeni ve büyük işletmelerin devam edebilmesi için finansal enstrümanların yaratılması ve yeni destek mekanizmalarının oluşturulması yoluyla bir takım yamalar yapmak üzerine kurulu. Sorun, dış girdilere tamamen bağımlı ve temel sermayeyi (yani üretimin yapıldığı ekosistem alanını) sürekli zayıflatan işletme modellerinin ekonomik anlamda da dipsiz birer kuyu olmaları – dolayısıyla yama işlevli enstrümanlar kaçınılmaz sonu (“onarıcı tarıma geç ya da iflas et”) geciktirerek geçiş olanağını daraltıyor, iflas durumunda yaşanacak çakılmanın potansiyel şiddetini/enerjisini arttırıyor. Aynı, mevcut ekonomik sistemdeki “köpükler” (emlak, emtia, vb.) gibi.


Ekoturizm ve eğitim alanında çalışan bu tür işletmelerde ise durum görece iyi – Bu işletmelerin ekonomik zorlukların yanısıra temel sıkıntısı pazarlama, sunulan ürün/hizmet skalasında tıkanma, işletme-içi uzun vadeli sağlam, sorumluluk sahibi çalışanların/yöneticilerin bulunamaması ve tüketici pazarının Türkiye’de ve dünyadaki ekonomik duruma doğrudan bağlı olması.


Foto: Ormanevi Kolektifi – “Bir köye yerleşip tam 1 yıl=4 mevsim boyunca seni hayattan soğutacak olduğu kadar fazla çeşit üretim ve üretim aletleri üretimi yap, sonunda hala ayakta kalabilirsen soru işaretin kalmamıştır zaten”


2 – Kırsal alanda izole yaşam kurmak


En uzun zamandır ve en kesintisiz biçimde devam eden kırsala dönüş şekli. Halk dilinde “emekli olup bir köye yerleşmek” deyimi ile “Ağbi aslında gitmek lazım…” cümlelerinin hayata geçmiş halleri. Bu kategorinin belirleyicisi, niyetin kişinin (veya çiftin) bireysel yaşam alan ve biçimiyle sınırlı olmasıdır. Farkındalığın görece düşük olduğu örneklerde ise, niyet “izole bir yaşam” olarak kurgulanmaz ama emel ve/veya amel izolasyona yöneliktir aslında.


Belirli bir sabit geliri olan veya dış-sektörlere yönelik evden/bilgisayardan iş yapabilen genç bireylerden emekli veya yeterli birikimi olan orta-yaşlılara kadar geniş bir kesim tarafından gerçekleştirilebilen bir kırsala dönüş biçemidir. Karakteristik özellikleri arasında kısmen-kendine yeterli (ve satışı yapılmayan) bostan ve bahçe ürünleri (hane/girişim başı 50-200 metrekare, genelde), sosyal medyada ve “camia”da birey olarak bilinmek (örgütlenmeme hali), yarı-zamanlı kırsal ikamete geçiş veya “şehre dönüş” ihtimalinin yüksekliği, kırsalda kurulan bahis konusu yaşamın toplumsal/topluluksal boyutu hakkında radikal bir vizyonun olmamasıdır.


Asgari gereksinimler: Kırsala dönüş konusunda eksiksiz bir emel, niyet ve amel, 1-2 kişilik çok yakın arkadaş grubu veya “partneri olma” durumu


Avantajları: Fiziksel ve zihinsel iş yükünün diğer “kırsala dönüş yollarına” göre oldukça düşük olması, kısa ve orta vadeli hareket kabiliyeti (misal, evi 2-3 bırakıp Türkiye turuna çıkmanın görece kolay olması), dışarıya yapılan 1-2 basit işin de yardımıyla geçimin rahatlıkla sağlanabilmesi, bireysel ilgi alanlarına (yazmak, okumak, el işi, vs.) zaman ayırabilmek, sorumluluk alanının görece dar olması.


Zorlukları: Sosyal ilişkilerin azlığından kaynaklanabilecek psikolojik tıkanma, kendine yeterliliği arttırma sürecinin kişi azlığı nedeniyle sekteye uğraması ve belli bir eşiği aşamaması


Temel “patlama” sebepleri: Bireylerin birbirinden sıkılması, bireyler arası kibarlık, sosyal tatminsizlik, karar alma süreçlerinde anlaşmazlık, bireylerin “geleceğe” yönelik kaygılarının baş göstermesi, yerelde/yerel halkla yaşanan sorun, anlaşmazlık ve tıkanıklıkların yarattığı motivasyon kaybı, mekansal limitlerin yarattığı kaygılar, sıkışmışlık hissi, temel motivasyonun “şehirden kaçmak” olması


Şu anda ne oluyor?: Yükselişte. Bu durumun bir çok sebebi vardır mutlaka, başlıcaları da şunlar olabilir: Gezi’nin getirdiği heyecan, toplumda “kırsala gidiş” konusuna bakışın olumlu yönde değişiyor olması, “başarlı” modellerin sayılarının ve görünürlüklerinin artması, uzaktan/internetten çalışma imkanlarının artması ve yaygınlaşması. Kırsala gidişin bu biçeminde tanık olduğumuz yükselişi, bir çok olanağı (sayısal artışın “kıyıda bekleyenler”de yarattığı motivasyon ve güven duygusu, gibi) ve aynı zamanda riski (yapılanın iyi tanımlanmamış ve/veya planlanmamış olma ihtimalinden kaynaklanan “patlama”, ve bunun yaratacağı ikinci bir hayal kırıklığı dalgası, gibi) beraberinde getiriyor. Sözün özü: İzole kırsal yaşamları da niyetleri ve istekleri ölçüsünde kapsayacak bir kırsal ekosistem ağı yapılanması şart.


3 – Mevcut bir kolektif/ekoköy girişimi/kırsal topluluğa katılmak


Gidişata “bütünü” ve dünyayı önceleyen bir açıdan bakarsak, an itibariyle en hayırlı seçim.


Asgari gereksinimler: Çok güçlü bir niyet, pohpohlanma ihtiyacından feragat, tam teslimiyet, Ahilik’teki gibi bir çıraklığa psikolojik ve fiziksel olarak hazır olmak, tam güven duygusu, gruba/kolektife/kişilere ve fikre güven duymaya karar verdikten sonra, yapılan işleri ve iç-mekanizmalarını, bunların tam bir parçası olarak deneyimleyene/yapana/ifa edene kadar sorgulamama, sırt çantası.


Avantajları: Mevcut bir yapıya entegre olmanın getirdiği kafa rahatlığı, anlamlı bir bütünün anlamlı bir parçası olmanın verdiği devasa tatmin duygusu, öğrenme sürecinin çok hızlı olması, sebat etme sürecinin sonunda ulaşılan hissiyatın şahane anlamlılığı.


Zorlukları: Mevcut bir yapıya entegre olmaya çalışmanın getirdiği duygusal zorluklar, “sen özelsin” cümleleriyle ve sürekli ilgi görerek yetiştirilen kuşakların (bizim kuşaklar yani) bu durumdan çıktığında yaşadığı iç-barışsızlık krizleri, korkuların güven duygusundan ağır basması, sosyal baskılar (“çiftçi olacaksan arazi alalım da yap, ne öyle başkalarına yama oluyorsun?”).


Diğer bir deyişle, başı zorlu, devamı ise anlamlı ve keyifli bir süreçtir.


Temel patlama sebepleri: Sebat etmeyi bilmemek, yaşanan duygusal ve fiziksel şoklar nedeniyle girilen varoluşsal krizler, doğuştan beri içinde bulunulan “güvenli alanın” dışına çıkmanın getirdiği iç-barış eksikliği, demokrasi kavramının çok yanlış anlaşılmış olması, egolardan sıyrılamamak, ne istediğini bilmeme hali.


Şu anda neler oluyor?: Bu niyette olduğunu düşünen bireylerin sayısı gerçekten yüksek. Bunun gerçekleşmesi ise (sayının yüksekliğine nazaran) oldukça düşük. Bu durumun temel sebepleri şöyle sıralanabilir: Niyetli olduğunu düşünen kişinin “dur şunu da bir halledeyim, ondan sonra” halet-i ruhiyesinden çıkamaması (ve kırsala dönmediği her bir günün, kırsala tam anlamıyla dönüşünü daha da zor kılacağını düşünmemesi – “kırsal yaşam statik bir durum ya da hayatın herhangi bir anında rahatlıkla gerçekleştirilebilir” gibi bir algı var çoğu zaman farkında olunmadan sahip olunan, ve bu çok ama çok yanlış bir algı. Tren kalktı gidiyor, istasyonda geçirdiğiniz her gün bi’ şeyler -misal para, kariyer- kazandığınız ve karşılığında kırsal deneyiminden kaybettiğiniz bir gün, ve girmek isteyebileceğiniz bir oluşumun size olan ihtiyacının daha da azaldığı bir gün. Hesabı çok iyi yapmak lazım yanieee…), mevcut bir oluşuma dahil olmak için gereken kendini vakfetme, çıraklık, kendini teslim etme, “kendini öldürüp yeniden doğma” gibi gereksinimleri gerçekleştirmemek (ya da egonun buna izin vermemesi, ya da “kestirme yollar” arama hali ve bu kestirme yolların son derece öngörülebilir başarısızlıkları neticesinde yaşanan hayalkırıklıkları), Türkiye’de yeni üyeleri bünyesine katmaya sistem yapısı bazında hazır yerleşkelerin sayısının azlığı da bir başka önemli konu, ki buna da ilerleyen yazılarda geleceğim.


4 – Yeni bir kolektif/ekoköy girişimi/kırsal topluluk kurmak:


En zor, başarı ihtimali en düşük, en fazla sorumluluk ve sebat isteyen, başarıya ulaşması halinde yarattığı kişisel tatmini en yüksek olan biçem.


Asgari gereksinimler: Muhabbet birliği etrafında buluşmuş, birbirini “birbirine hangi konuda güvenemeyeceğini bilecek kadar” iyi tanıyan ve beraber zorluklar yaşamış en az 3, en fazla 5 kişilik bir yoldaş grubunun (henüz yoksa, oluşması ve demlenmesi ve yıkılması ve yeniden doğması – yani olgunlaşma için gerekli yaşam döngüsü en az 3-4 sene sürer) en az 3-4 sene sürecek (toplam 6-8 yıl yani en az, baştan sona) bireysel ve grup bazında çok iyi hazırlık, analitik düşünme, planlama ve cefa çekme süreci – Bireylerin bu süreçte çektiği cefa, verdiği ödün, sınırlarını zorlaması ne kadar azsa, süreç o kadar uzun sürer.


Avantajları: Medeniyeti yeniden ve sıfırdan kurmanın verdiği anlatılmaz derecede yüksek tatmin duygusu, yoldaşlık kavramının gerçek anlamını iliklerine kadar hissetmek.


Zorlukları: Sıfır bilinenli bir sosyal, ekolojik ve ekonomik denklemden yeni bir topluluk kurma çabasının getirdiği sürekli sebat, çok iyi planlama ve yeniden planlama gereksinimi, kendini bilinmeyene vafketmenin tahayyül edilemez sıkıntıları, 1000 parçaya bölünüp, her bir parçacığı da 1000’e parçalayıp hala tek bir bütün olarak kalabilmek.


Temel patlama sebepleri: Kusursuz bir planın mümkün olmadığını hatırdan çıkarmadan kusursuz planlar yapma çabasını devam ettirme gereksinimi kulak ardı etmek, kibarlık – tartışmaktan kaçınmak, bütünleri iyi tanımlamamaktan kaynaklanan karmaşıklık, yeteri kadar çalışmamak, yetersiz vakfetme hali. Köylülerin “2 haftaya bıkar gidersin” gülmelerinin nedenleri, yani.


Şu anda neler oluyor?: İnsanlar “kırsala dönmeye karar verdim, nereden arazi alayım?” diye soruyor. “Araziyi unut, çekirdek grubun varsa (bkz: “asgari gereksinimler”deki tanım, ayrıca sözlükte “çekirdek grup”), bir köye yerleşip tam 1 yıl=4 mevsim boyunca seni hayattan soğutacak kadar fazla çeşit üretim ve üretim aletleri üretimi yap, sonunda hala ayakta kalabilirsen soru işaretin kalmamıştır zaten” cevabını beğenmeyen ve/veya “çok zor” bulan insanlar kısayollar peşinde ömür ve hayal tüketiyor. Sonuç, sürekli bir arayış hali. Kıyıda bekleyen ve “Du’ bakalım, bunlar becerirse ben de yapı’cam” diyenler de, arkadaşlarının/tanıdıklarının çırpınışlarına tanık olup “Yok abi, olmadı işte” diye vazgeçiyor.


 

Serinin diğer yazıları;


74 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page